8 Adımda Fibromiyalji Diyeti
8 Adımda Fibromiyalji Diyeti
Fibromiyalji Nedir? Ve Belirtileri Nasıl Azalır?
Fibromiyalji, hastaların yaygın olarak kas-iskelet sistemi ağrısının yanı sıra yorgunluk, uyku, hafıza ve duygu-durum sorunları gibi diğer semptomlara sahip olduğu bir hastalıktır.
Çoğu diğer hastalıklarla semptomları benzer olan fibromiyaljinin teşhisi zordur. Nedeni ise henüz tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik, travma, stres, enfeksiyon ve romatolojik hastalıkların sıklığını artırdığı biliniyor.
Kesin bir tedavi yöntemi yoktur. Alınan ilaçların amacı, ağrıyı kontrol altına alarak yaşam kalitesini yükseltmek olsa da, beslenme değişiklikleri de dahil olmak üzere yaşam tarzı değişiklikleri, bazı kişilerin semptomlarını yönetmesine yardımcı oluyor.
İyi beslenme, birçok kronik hastalığı yönetmenin önemli bir parçasıdır. Fibromiyaljisi olan kişiler genellikle diyetlerini değiştirerek semptomlarından önemli ölçüde kurtulabilir. Clinical and Experimental Rheumatology dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, diyet ve fibromiyalji arasındaki bağlantı üzerine çok az araştırma olsa da, beslenme hastaları tedavi etmek için umut verici bir araç olarak görülüyor.
Bol Bol Meyve ve Sebze Tüketin
Meyve ve sebzeler antioksidan, vitamin ve mineral kaynaklarından zengindir. Yapılan araştırmalar, sebze ve meyvelerden zengin beslenmenin ağrı ve diğer semptomları azalttığını göstermektedir. Aynı zamanda antioksidanlar vücutta oluşan hücre hasarlarını önler, oksidasyonun neden olduğu hasarı azaltır.
Omega 3 Alımını Artırın
Omega-3 yağ asitleri, oksidatif stres seviyelerinin yanı sıra daha düşük inflamasyon seviyelerini azaltır ve bağışıklığı artırır. Oksidatif stres, vücutta hücrelere zarar veren çok fazla serbest radikal veya dengesiz molekül olduğunda meydana gelir. Birçok tıbbi durumun gelişmesinde rol oynar.
Özellikle yağlı deniz balıkları, ceviz ve keten tohumu iyi birer omega-3 kaynağıdır. Ancak omega-3 kapsülleri, amino asit aspartat içeren jelatin içerdikleri için önerilmez. Aspartat, fibromiyaljide rol oynayan sinir hücrelerinde bir glutamat reseptörünü aktif hale getirebilir. Jelatin ayrıca bu reseptörün bir ortak aktivatörü olan glisin içerir.
Baharatların Gücünden Faydalanın
Birçok bitki ve baharat, anti-inflamatuar etkileri olan güçlü fitokimyasal kaynaklarıdır. Anti- inflamatuar etkisi yüksek baharatlar arasında zerdeçal, kırmızı biber, karanfil, zencefil, kimyon, anason, rezene, fesleğen, biberiye ve sarımsak bulunur.
Şekere Veda Edin
Şeker, tatlandırıcı ve yüksek karbonhidrat tüketimi inflasmayonu artırmada direk etkilidir. Aspartam, asesülfam-K, sakarin ve sukraloz gibi yapay tatlandırıcılardan kaçınınız. Besinlerinizi tatlandırmak için doğal bal kullanın ve düşük karbonhidratlı beslenin.
Glutensiz Beslenin
Gluten intoleransı semptomları ile fibromiyalji hastalarının semptomları benzer. Gluten tüketimi, hassasiyeti olan kişilerde inflamasyonu artırdığı için fibromiyalji hastalarında altta yatan nedenlerden biri olarak gluten intoleransı görülmektedir. Yapılan klinik çalışmalarda glutensiz beslenen fibromiyalji hastalarının semptomlarında iyileşme olabileceğini gösteriyor.
Paketli Gıdaların Etiketini İnceleyin
İşlenmiş ya da paketli birçok gıdaya lezzet vermesi için eklenen Monosodyum Glutamat kimyasal bir bileşiktir. Aşırı tüketimi fibromiyalji semptomlarını artırmaktadır. Tüketeceğiniz besinlerin özellikle doğal olmasına ya da besin etiketlerine çok ediniz. Baharatlar ya da tatlandırıcılar yazılarına aldanmayınız.
Kafein miktarını sınırlandırın
Ağrının uykuyu engellediği ve uykunun ağrıyı hafifletmeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte, iyi bir gece uykusunu teşvik etmek için gün içinde ve geç saatlerde kahve, çay tüketimini sınırlandırın. Kafein alımı uyku kalitesini olumsuz etkileyecektir.
D vitamini ve Magnezyum Takviyesi Alın
Hücre metabolizması, kas kasılması ve nörolojik sinyal iletimi gibi daha birçok biyolojik fonksiyonda görevi olan magnezyumun eksikliğinde yorgunluğunuz ve ağrılarınız artabilir. Yapılan klinik çalışmalar, D vitamininin de fibromiyalji hastalarında ağrıyı azaltıcı etkisi olduğunu göstermektedir.
Takviye almadan önce mutlaka doktorunuza danışın.
Yorumlar (0)
Henüz onaylanmış yorum yok!
Yazıya ilk yorumu siz yazarak düşüncelerinizi diğer kullanıcılarla paylaşabilirsiniz.
Yazıya ilk yorumu siz yazarak düşüncelerinizi diğer kullanıcılarla paylaşabilirsiniz.