Gebelik Ve Emzirme Döneminde Beslenme Desteği

Gebelik Ve Emzirme Döneminde Beslenme Desteği

“Gebelikte beslenme nasıl olmalı?” Hamile kalmayı planlayanların ve hamilelik sürecine adım atan anne adaylarının aklını çokça kurcalayan sorulardan bir tanesi... Çünkü günlük kaloriden tutun da protein, vitamin, mineral, temel ve eser element ihtiyacının normale göre daha da arttığı bir dönemdir gebelik. Bu yüzden de annenin yeterli ve dengeli beslenme protokolüne de her zamankinden daha fazla dikkat etmesi gerekir.


Gebeliğin Farklı Dönemlerinde Beslenme Nasıl Olmalı?

Gebelik 3 trimesterdan oluşmaktadır ve her trimester beslenme yönünden ayrı bir önem taşır. İlk trimester annenin ruhen ve bedenen gebeliğe hazırlık süreci olduğu için biraz zorlu geçer. Mide bulantıları, kokulara karşı hassasiyet yeterli ve dengeli beslenmeyi zorlaştırabilir. Fakat 2. ve 3. trimesterlarda annenin şikayetleri azaldığı için beslenme daha detaylı ele alınabilir. Annenin günlük beslenmesine ek olarak yapacağı 300 kalori, enerji ihtiyacının karşılanması açısından gebelik sonuna kadar yeterli olur. Fakat asıl önemli olan kalori değil besin öğelerinin dağılımıdır.

Kan şekerini daha uzun süre dengede tutan kompleks karbonhidratlar, yapım onarım taşı proteinler ve bebeğin beyin-sinir gelişimi için önemli olan kaliteli yağlar mutlaka annenin günlük beslenmesine dengeli bir şekilde dağılmalıdır. Böylece gebeliğe bağlı gelişebilecek vitamin ve mineral eksiklikleri de en aza indirgenir.


Gebelikte Sıvı Tüketimine Dikkat Edin!

Gebelikle artan kabızlığın kronikleşmemesi, dehidratasyona bağlı amniyotik sıvının azalmaması içinse sıvı tüketimine özen gösterilmelidir. Gün içerisinde tüketilen çay, kahve, süt, ayran gibi sıvılar suyun yerini tutmadığı için su tüketimini diğer sıvılardan ayrı tutmanız gerektiğini de belirtmeliyim. Günlük 8-10 bardak bir gebenin en az alması gereken su miktarı olmalıdır. Saf su mide bulantılarına neden oluyorsa limon ya da sevilen meyvelerle su aromalandırılabilir. Çay ve kahve sevenler ise demir eksiliği yaşıyorlarsa çay tüketimini sınırlandırmalı, kahve de günlük tüketim ise 2 adeti aşmamalıdır.

İnsülin - kan şekeri dengesi için öğünler arasındaki saat farkı 2,5-3 saatten fazla olmamalı, ana ve ara öğün kavramları iyi oturtulmalı ki gereksiz kalori alımından uzak durularak kilo kontrolü de sağlansın.


Uzak Durmanız Gerekenler Neler?

Besin seçimleri kadar pişirme teknikleri de önemli olduğundan kızartma ve kavurma tekniklerinden uzak durulmalı, haşlama, ızgara ve fırın teknikleri kullanılarak yemekler pişirilmelidir. Artan iyot ihtiyacı iyotlu tuzlardan karşılanmalı lakin fazla tuz tüketiminin ödemi tetikleyeceği de unutulmamalıdır. Özellikle gebeliğin son aylarında ödem - şişkinlik çok sık karşılaşılan problemlerden biri olduğu için sadece tuz tüketimine dikkat etmek yeterli olmayabilir. Tuz içeriği yüksek olan salamura, işlenmiş gıda, turşu, şalgam gibi yiyecek ve içeceklerden de sakınmanız gerekir.

Hamilelikte beslenme adına temelde bazı eylemler aynı olsa da yine de bu beslenmenin kişiden kişiye göre değişkenlik göstereceğini unutmayın ve hem bebeğinizin daha iyi gelişmesi, hem doğumun daha kolay ve sağlıklı olması, hem de annenin mevcut vitamin - mineral depolarının korunması, bağışıklığının çökmemesi için gebelik süresince mutlaka bir beslenme uzmanından yardım almayı ihmal etmeyin.

Yorumlar (0)

Yorum Yazın

Whatsapp Yaz!
Tıkla Ara!